Mevcut eğitim tecrübeleri göstermiştir ki, ne kadar dil bilgisi kurallarını öğrenip, kelime ezberi yapsak da, bu bilgiler öğrendiğimiz dili KONUŞMAMIZI sağlayamıyor.
Ana dilinizi nasıl konuştuğunuzu düşünün. Cümlelerin nasıl kurulacağını, diziliminin nasıl olacağını, hangi zamanda, hangi fiillerin, hangi ekleri alacağını, hangi kelimenin ne anlama geldiğini düşünerek mi konuşuyorsunuz?
Yoksa ne söyleyeceğinize karar verdikten sonra REFLEKS olarak, kelimeler ve cümleler ağzınızdan mı dökülüyor?
(EVET, CÜNKÜ KONUSURKEN DÜSÜNÜR VE DÜSÜNÜRKEN KONUSURUZ...)
Teacher Teaching Method (TTM) işte tam da bu noktaya odaklanan bir eğitim metodudur. TTM’in temel amacı; ders sırasında ana dil kullanımını en aza indirerek dilsel refleksleri geliştirmek ve hedef dilde düşünmeyi sağlamaktır.
(ÖGRENDİGİMİZ DİLDE DÜSÜNÜRSEK, KONUSMAK ZATEN KACINILMAZDIR…)
Dilin yapısını ve kavramlarını bilmek ne kadar önemliyse, dil öğrenme METODU da o kadar önemlidir. Öğrenme metodu doğru değilse, dil eğitiminin asıl hedefi olan KONUŞMA yeteneği de zayıflayacak, konuşulmayan-aktif olarak kullanılamayan her dil-bilgi ise kısa bir süre sonra hafızamızdan silinip gidecektir.
(BUNU ASLA İSTEMEYİZ…)
TTM, pratiğe dayalı eğitim ile anlama ve konuşma yetenekleri üzerinde durur. Ders süresinin yaklaşık %80'i, öğretmenin önceden bilgisini verdiği kelime ve dilbilgisine dayalı sorular sorduğu kontrollü bir diyalogdan
oluşur. Böylece, her yeni konu hem pratikte hem de doğru bağlamda gelişen diyaloglar içinde öğrenilir.
(DİYALOG ONEMLİDİR…)
Öğrenciler, mümkün olduğunca çok kelime ve dilbilgisi yapısını öğrenmek için, öğretmenlerinin sorularını yanıtlayarak derse aktif olarak katılırlar.
(BİR DİLİ ÖGRENMENİN EN İYİ YOLU BASİTCE KONUSMAKTIR...)
Kısaca TEACHERA KONUŞTURUR !
